Bilgiye Ulaşmanın En Güzel Yolu

Kumkurdu

0 314

Kumkurdu

Üç kitaptan oluşan serinin birincisi; Kumkurdu. Birkaç gündür Sinem Meryem’in elinden düşmüyor. Yatarken kafa lambasını takıp okuyor, yemekte elinde, sabah uyanınca elinde… Tabi olarak merak ettim. Öğretmenlik yaparken de çocukların okudukları veya okuyacakları kitapları okumak zorunda hissederdim kendimi. Kitaplarla ilgili sohbet edebilmek için. Kitap oku demenin bir anlamı olmuyordu yoksa.  Öğrencilerde işe yarıyor muydu? Peki, bilemem Ama kızımda yaradığını söyleyebilirim. Biz kitabımıza dönelim.

kumkurdu

Kitabımızın kahramanı Zackarina, anne ve babasıyla bir deniz kıyısında yaşıyor. Her çocuk gibi evde sıkılıyor ve her anne baba gibi onun da anne ve babasının işleri başlarından aşkın. En azından onunla zaman geçirmek için zamanları pek olmuyor. Babasına kumsala gitmeyi teklif ediyor babası da gazete okuyorken ‘zamanım yok’ diyor. ‘’Ben de tek başıma giderim’’ diyor ve babasına sesleniyor ‘Orada bir çukur kazacağım. Kumsalda bir tuzak, sen içine düş diye’’ babası da ‘’Öyle mi? Ne hoş’’ diyor, dinlemediğini belli ederek.  Sahile gidiyor ve olayla başlıyor. Kumkurdu ile karşılaşıyor orada. Sıkıldıkça da sahile, Kumkurdu’nun yanına gidiyor, konuşuyorlar.  Evde bulamadığını dışarda bulan çocuk figürü.

Soruları var Zackarina’nın, büyüklerin anlamadığı, cevapladığı ama pek de anlaşılmayan şekilde cevaplanan, tekrar açıklanması icap eden sorular. Kumkurdu, bir filozof edasıyla cevaplıyor, dahası onunla sohbet ediyor. Cevapları biraz da ona bulduruyor.

kumkurdu

Küçükler kadar büyükleri de saracak güzel bir kitap. Bir Küçük Prens, biraz Portakal Portakalı, biraz Pıtırcık, biraz Sofi ve birazcık da Çocuk Kalbi kitaplarından bir şeyler var. Sizi küçük bir çocuğun dünyasına yolculuğa çıkarıyor.

Çağın çocuklarını ve ebeveynlerin dağılmışlıklarını anlatıyor sanki bize. Çocukların istek ve ihtiyaçlarını, ebeveynlerin birazcık sıkışmışlıklarını ve çocuklara belki de yetmeyişlerini.

Kitaptan Alıntılar

1  ‘’Anne’’ dedi Zackarina. ‘’Saklambaç oynayalım mı?’’

‘’Şimdi olmaz! Vaktim yok, otobüs gelmek üzere!’’ dedi annesi. Hoşça kal-öpücük-akşama görüşürüz ve kapıdan çıkıp kayboldu…..’’Baba, ‘’ dedi Zackarina, ‘’bugün balık tutmaya gidelim mi, sen ve ben?’’ ‘’Lütfen Zckarina, şimdi olmaz. Çalışmak zorundayım,’’ dedi babası. ‘’Bak, çok önemli işlerim var.’’ Balık tutmak da önemli’’ dedi Zackarina

…….

2  “Elbette çalışıyorum,” dedi Kumkurdu. “Deliler gibi çalışıp kendimi yıpratıyorum. Çalışmaktan neredeyse canım çıkacak.”

kumkurdu

“Ama hiçbir şey yapmıyorsun ki,” dedi Zackarina. Bir perende attı.
3  “Aynen dediğin gibi,” dedi Kumkurdu. “Hiçbir şey yapmıyorum. Benim işimin adı hiçbir şey, dünyanın en ağır işi bu.”

4  Çalışıyorlar da çalışıyorlar. Kimsenin bir şey yapmaya vakti yok.

5 “Şimdi anlıyorum,” dedi. “Mor leke tehlikeli bir şey yaptıktan sonra alınan bir çeşit madalya, öyle değil mi?”
Madalya? Zackarina şöyle bir gerindi “Evet, öyle.” dedi. “Bir çeşit kahramanlık madalyası.”

 

6 “Neyi unuttular?” dedi Zackarina.
“Büyürken vücudun patlayan mısır taneleri gibi kıpır kıpır olduğunu! Bunu sen ve ben biliriz, bütün küçük kurbağalar da bilir ama onlar bilmez,” dedi Kumkurdu. “Şu büyükler daha fazla büyümüyorlar ya, nasıl olduğunu unuttular.”

 

 

 

 

 

 

 

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yorumunuz İçin Çok Teşekkür ediyoruz

Yorum onaylama sistemi etkin; yorumunuzun yayınlanması biraz zaman alabilir.

Size daha iyi hizmet sunmak için çerezler kullanıyoruz. Bilgiyolcusu'nu kullanarak çerezlere izin vermektesiniz. Kabul ediyorum Ayrıntılar için Tıklayınız