Verileri Müzik Arka Planında Göndermek Artık Mümkün
İki ETH doktora öğrencisi olan Manuel Eichelberger ve Simon Tanner müziğe veri depolamayı başardı. Bu, Müziklerin arka planında yerel Wi-Fi şebekesi için erişim verilerini içerebileceği ve bir cep telefonunun dahili mikrofonunun bu verileri alabileceği anlamına gelir.
Müziğe veri depolama işlemi müzikte çok az değişiklik yapıyor. Diğer bilim adamlarının son yıllardaki girişimlerinin aksine, araştırmacılar yeni yaklaşımlarının müzik üzerinde duyulabilir bir etkisi olmadan daha yüksek veri aktarım hızlarına izin verdiğini belirtiyorlar.
Amaç, dinleme zevkine hiçbir etkisinin olmamasını sağlamak.
Araştırmacıların yaptığı testler, ideal koşullarda uygulanan tekniğin ortalama bir dinleyicinin kaynak müzik ile değiştirilmiş versiyon arasındaki farkı fark etmeden saniyede 400 bit transfer edebildiğini göstermektedir. Gerçekçi koşullar altında, iletim kalitesini garanti edilmesi durumunda, transfer oranının saniyede yaklaşık 200 bit (veya yaklaşık 25 harf) olması muhtemeldir. Teoride, verileri daha hızlı iletmek mümkün olacaktı. Ancak aktarım hızı ne kadar yüksek olursa, veri o kadar çabuk girişim sesi olarak algılanır hale gelir veya veri kalitesi zarar göreceği belirtiliyor.
Baskın Notalar Bilgileri Gizliyor
ETH Zürih Bilgisayar Mühendisliği ve Ağları Laboratuvarı araştırmacıları, baskın notaları, her biri baskın notadan daha sessiz olan iki marjinal derin ve iki marjinal yüksek notayla kaplayarak bir müzik parçasında kullanıyorlar. Ayrıca, en güçlü notanın harmoniklerinden (bir veya daha fazla oktav daha yüksek) faydalanır, burada da biraz daha derin ve daha yüksek notalar eklenir. Verileri taşıyan notalar bu ek notalar oluyor. Bir akıllı telefon bu verileri dahili mikrofonu aracılığıyla alıp analiz edebilirken, insan kulağı bu ek notları algılamıyor.
Yüksek bir nota duyduğumuzda, biraz daha yüksek veya daha düşük frekansa sahip daha sessiz notaları fark etmiyoruz. Bu, akustik veri aktarımını gizlemek için baskın, yüksek sesli notaları bir müzik parçasında kullanabileceğimiz anlamına geliyor. Örneğin, bu tür veri aktarımı için en iyi müziğin birçok baskın nota sahip pop şarkılarının uygundur. Sessiz müzik ise daha az uygundur.
Hoparlörden Mikrofona
Bu tekniğin arkasındaki iletim prensibi, radyo istasyonunun adını ve çalan müziğin ayrıntılarını iletmek için araba radyolarında kullanılan, bilinen RDS sisteminden temel olarak farklıdır. RDS ile, veriler FM radyo dalgaları kullanılarak iletiliyor. Başka bir deyişle, FM vericiden radyo cihazına veri gönderiliyor. hoparlörden mikrofona veri iletmek için Yapmamız gereken, müziğin içine verileri yerleştirmektir.
Verileri Müzik Arka Planında Göndermek ile ilgili araştırmalar halen devam ediyor. Ne zaman tam olarak kullanılacağı ile ilgili tam bir bilgi bulunmuyor.
Kaynak: https://phys.org/news/2019-07-music.html
